Doruklu Evi
Proje alanı, Toros Dağları’nın yaklaşık 450 m. rakımlı eteklerinde yer alan Doruklu Köyü’nde konumlanmakta. Arazinin üst kotlarında betonarme taşıyıcı sistemi oldukça zayıf, çevresi ile zayıf ilişki kuran, arazinin potansiyellerini değerlendiremeyen, kullanıcılarına konforlu mekânsal kullanım imkânı vermeyen bir konut birimi barındırmaktaydı. Bu yapının inşaası sırasında ve daha sonraki süreçte arazi topografyasına istinat duvarları ile müdahalede bulunulmuştu. Konut biriminin aksine istinat duvarları oldukça sağlam durumdaydı. Bu veriler mevcut istinat duvarlarına dokunmadan konutun kaldırılmasını ve arazi verilerine en iyi şekilde yanıt veren, kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayan nitelikli mekanlara sahip yeni bir konut biriminin tasarlanmasını yönlendirdi.
Yeni yapı, bulunduğu coğrafyaya ait olma arzusuyla şekillendi. Bölgenin geleneksel konut mimarisinde görülen, iklimle uyumlu yaşam biçimi; yarı açık alanlar, iç avlu kurgusu, doğal malzeme kullanımı ile güneş ve rüzgârın mekânsal organizasyondaki belirleyiciliği tasarıma yön verdi. Yapının parçacıl kütle kurgusu ise köyün mevcut morfolojik karakteriyle uyumlu bir dil oluşturmayı ve yeni yapının çevresiyle güçlü bir bağ kurmasını hedefledi.
Arazinin kuzey sınırını tanımlayan, araç yolu ile yapılaşma alanını ayıran 3 m. yüksekliğindeki istinat duvarı ve kuzeyindeki komşu binaların yakınlığı, bu cephede rijit bir tasarım kurgusunu gerekli kıldı. Islak hacimler ve servis birimleri bu rijit kütle içinde konumlanırken, güney cephede manzaraya ve mevcut zeytin bahçesine açılan yaşam birimleri yarı açık, açık alanlar ile şeffaf ve akışkan bir mekânsal deneyim sunuyor. Kış bahçesi ile sınırları netleşen avlu, geleneksel mimari den esinlenen açık merdiven ile üst kat terası ve devamındaki yaşama alanı ile bütünleşiyor; bu sayede kullanıcılara üst kottan manzarayı daha iyi deneyimleyecekleri bir alan sunuluyor. Böylece tüm yaşam alanları, kendi içlerinde birbirleri ile konforlu ve akışkan bir ilişki sergiliyorlar.
Avluda yer alan havuz, sadece bir yüzme havuzu değil aynı zamanda zeytin bahçesinin ihtiyacı olan suyun da depolandığı bir neyi sarnıç görevi görmekte. Peyzaj tasarımında yapının doğu ve batı kısımlarındaki yumuşak zeminlerde iklim ve toprak yapısı ile uyumlu meyve ağaçları, bostan, girişi tanımlayan palmiye ağaçları ve doğal taş sert zeminler önerilmiştir.
